Oyuncaklar hassas konu. Bildiğim birşey var ki; çocuklar bir oyuncakla çok da uzun süre oynamıyor. Zaten satın alınmış cicili bicili oyuncaklardan ziyade ev yapımı tarif ettiğim daha önceki yazılarımda bahsettiğim türden oyuncakları daha çok seviyorlar. Tahta kaşık, makarna süzgeci, içine mercimek konmuş pet şişe, selpak mendil paketi, bol hışırtılı naylonlar ...vs.
Ama benim sevgili kocam, bir oyuncak delisi olduğu için, hoşuna giden tüm oyuncakları oğluna almak istiyor. 1 ay kadar önce, emeklemesine yardımcı olsun diye (!) aşağıdaki emekleme arkadaşını aldık.
Ama benim oğlum emeklemeyi, göbekleme ile karıştırdığı için tırtılın yanaklarını ısırmakla yetindi. Bir de müzik çalarken üzerinde yanan ışıkları takip etti bir süre. Şimdi by oyuncak raftaki yerini aldı, biraz özlesin tekrar çıkartıp deneyeceğim.
Sonra Ateş'ten aşağıdaki atı ödünç aldık. At hala bizde duruyor bu arada, valla getireceğim Ateş'cim.
Bu da kovboyun şapkasına bastırınca tıkıdık tıkıdık yürüyen ve at sesi çıkaran bir oyuncak. Aslında bence çok keyifli ama sanırım biraz erken böyle bir oyuncakla oynamak için. Bunu da Ateş'e iade edeceğim en kısa zamanda.Son olarak da dün aşağıda resmini göreceğiniz yaramaz topları aldı babası. Bir tüpten geçen renkli toplar havanın itme gücüyle tüpten dışarı fırlıyor ve sonra tekrar kanala düşüyorlar. Daha çok erken, oynamaz, sıkılır dedim ama dinletemedim. Henüz kurmadık, pil alırsa bu akşam kurup deneyeceğiz. Bakalım nasıl bir sonuç verecek. Babasına göre bununla çok eğlenecek ve motor becerileri gelişecekmiş.
Şimdi size soruyorum. Benim oğlum mu maymun iştahlı, yoksa bu yaşta tüm bebekler böyle mi?
Biz yanlış oyuncakları mı seçiyoruz? Sizin bebişlerin oynayıp da çok beğendikleri oyuncaklar var mı?
Tüm bebeklere kahkaha dolu günler diliyorum...