Ben olmayı başaramadım da :(
2 ay önce yazmışım son postumu. Oysa ne kadar da yoğun 2 ay geçirdik.
İzmir'e gittik, sonra ben Avusturya'ya, çocuklar Avşa'ya gitti.
Ben 2 hafta kuzularımdan ayrı kaldım, sonra Avşa'ya gidip onları aldım.
Kızım hala konuşmuyor ama bir anda 6 diş birden patlatarak toplam diş sayısını 10'a çıkardı.
Ben acayip yoğun çalışıyorum, değil blog tutmak, kişisel maillerime bile yanıt vermekte zorlanıyorum.
Akşamları çocuklar, yemek, çamaşır, bulaşık derken pestilim çıkmış oluyor.
Neyse ki haftaya babamız gelecek, umuyorum ki eski düzenimize geri döneceğiz.
Benim acayip spor yapmaya ihtiyacım var, silindirik formu bile aşmış olabilirim zira.
Haftaya sadece kocam değil, aynı zamanda Kahraman'lar da gelecek. Havam değişecek.
Yaz bitti, hava hemen güze döndü. Burun akıntıları başladı. Hadi hayırlısı.
Ha en önemlisini unutuyordum.
Poyraz 4+4+4 mağduru olarak yakınımızdaki okula otomatik olarak kaydedildi. Devlet hastanesine gittim. Oğlum günde 8 saat göz kapatıyor, kapatınca net göremiyor, kapatmazsam gözündeki görme oranı %10'a düşüyor dedim. Ama dinletemedim. Bir dünya test, tahlil ..vs istediler. Ya işimden olacaktım bu yüzden, ya da "göndermiyorum la, çocuk benim, karar da benim" diyecektim. Ben ikinciyi seçtim. Bakalım neler olacak.
İşte böyle, standart ama yoğun bir gündem nedeniyle zayıflayan sinyalimizi tez zamanda güçlendirip yeni yayınlarla karşınıza çıkmak arzusundayım sevgili okuyucular... Siz ne olur bizi izlemeye devam edin :)