Pazartesi, Ocak 14, 2013

40 yaşına kadar öğrenmiş olmanız gereken 40 şey


Gazetede bir yazı gördüm. Başlığı aynen bu yazının başlığı idi. Maddeler ise aşağıda. 40 yaşıma 2,5 kala listeyi gözden geçirip paylaşayım dedim. Hem belki çocuklarım bunları çok daha erken öğrenirler bu vesile ile. İlave önerisi olan?



  1. Kimi zaman hayır diyebilmek.
Valla öğrenmeye çalışıyorum. Sırf bunun için psikiyatrist bir arkadaşımın önerdiği “Sınırlar” isimli kitabı bile aldım. 

  1. Sevişirken daha fazla zevk almanın yollarını keşfetmek.
Yorum yok. Spekülasyona mahal vermemeyi de öğrendim ben bu yaşıma kadar. İlaveten belirteyim :)

  1. Çalışmak kadar dinlenmeye de vakit harcamak gerektiğini öğrenmek.
Bunu biliyorum da, istekler olanaklarla sınırlı olduğundan, her zaman şeetiremiyorum işte…

  1. Şık bir restoranda uzun bir şarap listesinden seçim yapabilecek kadar şarap bilgisine sahip olmak
Bak buna biraz daha eğilmem gerekiyor işte. Yardımcı olmak isteyen?

  1. Eğer değiştiremiyorsan yaptığın işi sevmek.
Bunun amiyane tabiri tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bak değil miydi yahu? Paşa paşa öğrendik biz bunu, merak etmeyin…

  1. Yaşadığın şehri bir yabancıya gezdirebilecek kadar tanımak.
Deneyimlemedim ama sanırım bunu yapabilirim. Üstelik de keyifle.

  1. Çocuk isteyip istemediğinden emin olmak.
Eminim!

  1. Temel ev ekonomisi bilgisine hakim olmak. (Fatura nedir? Nasıl ödenir? Musluk ya da lambalar neden kapatılmalıdır? Vs.)
Gayet iyi biliyorum, mecburen :)

  1. Aç kalmayacak kadar mutfak becerisi edinmek. Domatesli makarna ya da ızgara biftek yapmak için Cordon Bleu diplomasına ihtiyaç yok.
Bak bu kadarını yapabilirim işte…

  1. Fobilerini yenmek. Kocaman kadın olup hala sokak kedileri sebebiyle masaları deviriyorsanız ya da iş adamı olmanıza rağmen uçak korkunuz yüzünden kilometrelerce uzaktaki toplantıya arabayla gidiyorsanız korkularınızı yenmek adına çaba sarfetme zamanı gelmiş demektir.
Bu kadar ciddi boyutta değil ama bu yaşıma kadar hiçbir arı tarafından sokulmamış olmaktan dolayı, birgün beni bir arı sokarsa alerjik reaksiyon nedeniyle ölebileceğimi düşünmem o kadar saçma değil di mi?

  1. Hobiler edinmek. Boş zamanları değerlendirmek için bir uğraş bulabilmek yaş almanın en önemli özelliği. Golf ve yelken gibi sporlar pahalı bir hobi olsa da, 40’lı yaşlarla anılacak aktiviteler.
Bak bunu kesinlikle yapmalıyım. Önerisi olan?

  1. Vücudunu dinleyip, enerjini 20’li yaşlardaki hoyratlıkla kullanmaman gerektiğini fark etmek.
Valla bunu el mahkum öğreniyorsun zaten…

  1. Kişisel bakıma özen göstermeyi, kısa zamanda ufak müdahalelerle iyi ve bakımlı görünmenin sırlarını öğrenmek. Saç sakal birbirine girmiş halde gezmek ya da göz altlarında mor halkalar 40’lı yaşlara hiç yakışmıyor.
Dün bunu farkettim sanırım :)))
 
  1. Bedenine uygun giyinmek. Genç kalmak iyi hoş da, 10 yıllık dar pantolonun içine sığmaya çalışmak ya da modası geçmiş kot ceketle gecelerde arz-ı endam etmek bu yaş insanında sırıtıyor.
Di mi, di mi!

  1. Yurtdışında hayatta kalacak derecede yabancı dil öğrenmek.
Yes I know! I can survive..

  1. Tek başına tatilin dünyanın sonu olmadığını anlamış olmak, en az bir kere tek başına bir yerlere kaçmak.
Valla arada bir yalnız kalmak kesinlikle çok faydalı, tavsiye bile edebilirim.

  1. Bir davette asosyal görünmeyecek derecede dans bilgisi edinmek.
Daha fazlasını istiyor ve en az bir dansı çok güzel yapabilmek istiyorum.

  1. Hiç tanımadığın insanlarla muhabbet edebilecek kadar girişken olmak.
Fazlam var, eksiğim yok.

  1. Keşfetmek istediğin yerleri gezebileceğin seyahatler planlamak.
Bütçemiz yettiğince yapmaya çalışıyoruz doğrusu, sıkıntı yok!

  1. Ani bir işsizlik döneminde hayatta kalabilecek kadar birikim sahibi olmak.
Evi satarız artık olmazsa … 

  1. Çılgınlık yapmak için asla geç olmadığını kavramak.
Asla, asla, asla…

  1. Hatalı olduğun durumlarda özür dilemek.
Bunu ben oldum olası bilirim. Ama bilmeyip de 40 yaşında öğreneni görmedim. 

  1. Takım çalışması ve birlikteliğin gücünü kavramak.
Kendimi bildim bileli “örgütlü bir halkı, hiçbir kuvvet yenemez” diyorum da, bu halkın geri kalanı bunu pek bilemeyince bilmemin bir anlamı kalmıyor.

  1. Eleştiri ve hakaret, iltifat ve asılma arasındaki ince farkı öğrenmek.
E bu kadarını da biliyoruzdur herhalde…

  1. Farklı lezzetleri tatmaya açık olmak. Şu hayata bir kere geliyorsunuz. Sushi yemeden, kanguru etinin tadına bakmadan ölüp gitmemek, fırsatını bulunca “Ağzıma bile sürmem” dediğiniz şeyleri ucundan tatmakta fayda var.
Yok arkadaş, suşi, muşi tamam da, kimse bana kavrulmuş çekirge, kızarmış akrep vs. yediremez.

  1. Yemek, içki ya da en sevdiğiniz dizi... Aşırıya kaçmamayı öğrenebilmek.
Olur!

  1. Yumurta kapıya dayanınca halinin ötesine geçebilmek.
Oldum olası fazlasıyla dakik ve planlı, hatta bu konuda bir miktar da takığımdır. 

  1. Hayatta her istediğinizin olmayacağını kabullenmek.
Kabullendim!

  1. Etrafınızda her zaman sizden güzel, akıllı ve başarılı insanlar olacağını ve rekabet girmenin size bir şey kazandırmayacağını öğrenmek.
Ben daha ziyade „herkesin daha ...... olduğu bir alan vardır“ diye düşünüyorum. Başarılı, güzel, yetenekli... Kendimi de o kadar ezmem arkadaş!

  1. Kimsenin ve hiçbir şeyin vazgeçilmez olmadığını anlamak. 40’lı yaşlarda yeterli sayıda sevgiliniz ya da eşiniz sizi terk etmiş olduğundan artık ‘o olmadan yaşayamam’ dediğiniz kişler olmadan da hayatta kaldığınızı çoktan öğrenmiş olmalısınız.
Çoktan öğrendim. Herkes çok değerlidir ama hiçkimse vazgeçilmez değildir.

  1. Mecbur kaldığın hallerde durumu idare etmeyi başarmak. Sevgilinizin hatırına sevmediğiniz halde onun ailesiyle yemeğe çıkmak ya da arkadaşlarıyla bir karaoke gecesi yapmak dahil.
Burada amatör tiyatro deneyimlerimi konuştururum. Hem ben eğlenirim, hem de geri kalanlar mutlu olur. Gerginliğe gerek yok!

  1. Karşındakini dinlemeyi öğrenmek.
Gayet iyi dinlerim ama dinleyemeyene ya da dinlemeyene ifrit olurum.

  1. Birini teselli etmeyi ve zor zamanlarında yanında olmayı öğrenmek. Yıllar içinde yakınınızdakiler sevdikleri insanları teker teker kaybediyor. 40’lı yaşlar sadece partilerde değil cenazelerde de dostların yanında olunan yaşlar.
Aynen öyle!

  1. Size yük olan insanlarla yürüttüğünüz zoraki ilişkileri bitirebilmeyi başarmak. En yakın arkadaşınızla aranızdaki duygu sadece rekabete dönüştüyse ya da yıllar sizi bambaşka insanlara dönüştürdüyse artık onlardan vazgeçip hayatınızı hafifletmenin vakti gelmiş demektir.
En azından bu konuda artık daha rahatım…

  1. Sürekli görüşmeseniz de sevdiklerinizle iletişim yollarını açık tutmayı öğrenmek.
Yaşasın facebook, yaşasın sosyal medya.

  1. Küçük şeyleri dert etmemeyi öğrenmek. İşe geç kalmak, arabayı çizmek, en sevdiğiniz vazoyu düşürüp kırmak aslında çok da önemli değil aslında. Yıllar insana detaylarda kaybolup manzaranın bütününü kaçırmamayı öğretiyor.
Valla öğretiyor!

  1. Öfkenizi kontrol etmeyi başarmak. Sinirlenmek çok doğal bir tepki. 40’lı yaşlara gelen birinin öğrenmesi gerekense sinirlendiğinde onu karşısındaki mümkün olduğunca sakin bir biçimde ifade etmek ve sorunları konuşarak çözmeyi başarmak.
Bilmem ki bunu başarabiliyor muyum? Sanırım hala öğrenmem gereken bir başlık bu.

  1. Meyhane masasında ya da partide kaçıncı kadehte durman gerektiğini öğrenmiş olmak.
Durmak istersem dururum, durmak istemezsem durmam arkadaş…

  1. Eski hatalarınızdan dolayı kendinizi suçlamaktan vazgeçmek, kendiniz affetmeyi öğrenmek.
Öğrendim sanırım, şöyle bir düşündüm de kendimi affedemediğim eski bir hatam var mı diye. Bulamadım :)

  1. Yaşadığınız acı deneyim ve travmalarınızın üstesinden gelmek için adım atmak. Neden sonuç ilişkileri üzerinde kafa patlatmak, gerekirse bir uzmandan yardım almak.
Evet evet, bu gerçekten çok önemli.