- Gökyüzü sert mi, yumuşak mı anneee?
- Sence?
- Sert, kesin sert....
- :)))
****************
- Anne beni kucaaana al
- Ama söz vermiştin, 2 katı sen çıkacaktın. Söz verince tutmak gerekir
- Tutamıyorum anne, sözüm kaçtı....
****************
- Anne dur kilodumu çekme, pipime bakıcam
- ?
- Hmmm, güzelmiş. Ama hala Ulaş'ınki kadar büyük değil
- ???? :))))))))))))
****************
Saat 04:00 ve uykumu en tatlı yerinde bölen daha tatlı bir ses
- Anneciiiim, lütfen bir dakika yanıma gelir misin?
- (haydaa bu ne kibar bir davet böyle, hayırdır inşallah) geldim oğlum
Dümdüz sırt üstü yatmış, yorganın dışında sadece kafası ve yorganı tutan minik parmaklar görünen çooook mülayim ve gülümseyen bir yüz
- Ne oldu oğlum?
- Farkında mısın, ben yalnız yatıyorum?
- Eeeee?
- Lütfen yanıma yatar mısın birazcık? Ben uyandım ve sen yanımda olmadan nasıl tekrar uyuyacağımı bilemedim.
- Oğlum gecenin bu saatinde benim azğım bile bu kadar laf yapmaz, hadi yatalım bakalım. Ama sus da uyu.
Aynı anda içerden diyaloğu duyan babası;
- Oha beee. Benim hiç şansım yok :))))
****************
Televizyonda minik bir bebek
- Anne televizyondaki minik bebeğe bak, ne kadar da tatlııııı
- Canım oğlum sen de benim bebeğimsin
Sarılıp öpüşüyoruz bu arada...
- Ama ben bebek değilim ki...
- Olsun sen benim her zaman bebeğim olacaksın.
- Sen de benim bebeğimsin annecim.
- Oğlum ben kocamanım ama
- Olsun ama aynı bebek gibisin
- :))))))))
Yine diyaloğu mutfaktan duyan babası;
- Ben bununla hayatta yarışamam...
İşte böyle sevgili arkadaşlarım...
Oğlumla son diyaloglarımız aynen bu şekilde.
Aşağıda da geçen hafta sonunda parkta çektiğimiz fotolar var. Cümbür cemaat, çoluk çocuk Yoğurtçu Parkı'nda idik. Tam 4 saat baharın gelişini kutladık. Kum havuzunda oynadılar, saklambaç oynadılar, köpeklerle oynadılar....
Çok eğlendiler çok. Tabi biz anneler de çok keyif aldık.
Acele bahar gelsin.
-SON-
:)