Cumartesi, Ağustos 27, 2011

Bir kez daha çok resim, az yazı...

Yazamıyorum bari resim yükleyeyim. Sevgiler...

Abisi kızımın sinirli anını fotoğraflamayı başardı
***

Sığacık'tan tekne gezisi yaptık. Şiddetle tavsiye edilir.
***

Kızım teknenin gülü oldu.
***

Resmin ortasına dikkatlice bakın. Evet o gördüğünüz bir müren balığı. Benim ilkel makinemle bile 4 metre derindeki bir müreni çekebildim. Deniz muhteşemdi.
***

Oğlum da teknenin bülbülü oldu :)
***

Çiçek yapraklarından ibik yapan horozum benim.
***

Beyler yakışıklı ama suyun rengine bakar mısınız?
***

Tekne gezisi en çok Poyraz'ın hoşuna gitti doğal olarak. Minnacık su tabancasıyla herkesi ıslattı benim su kovboyum.
***

Bu da kalemiti ceyn :)))
***

Dinazoru ve kuşuyla kartondan kalesini savunan kahraman Fidel :)))
***

Tekne gezisinden kalan bir fotoğraf daha. Denizde yüzenleri ıslatıyor ve çok da eğleniyor.
***

Meyve filesinde meyve yiyen Mira. Bu resmi tekrar çekme şansım olur mu bilemiyorum zira artık böyle meyve yemiyor :(((
***

Ağustos yağmurunu fırsat bilip, şemsiye alan ve çizmelerini giyen komik oğlum benim.
***

Kurtlanmış bir kuru üzüm kavanozu haftalarca evin başköşesinde durdu. Bu kurtçuklar onun arkadaşıymış ...
***

Elime aldığım herşeyi emerek yemeye çalışıyorum. Ama ağzıma kaşık yaklaşırsa kıyameti kopartıyorum...
***

Pazartesi, Ağustos 01, 2011

Kısa kısa inciler...

- Anneee çekirgenin arka bacaklarını kopardım, o artık bir helikopter böceği....
***
Poyraz elinde 3 tane tel tokayla geldi ve onlardan bir A harfi yapmami istedi. Yaptim ve verdim. 2 dakika sonra geri geldi ve "anne bu A harfi ayakta durmuyor" dedi. Cocuguma fizik ogreticem ya, heyecanla "yavrum 2 ayakli seyler ayakta durmaz, en az 3 ayak gerekir dedim. Dumura uğratan cevap anında geldi. "O zaman biz insanlar nasıl ayakta duruyoruz?"
***
Poyraz dedesinin gozu gibi baktigi bahceyi talan etti. Dinazor yumurtasi ariyormus :))))
***
-Anne bu dunyanin kapisini bulursam, bu dunyadan cikabilirim degil mi?
-?!! Eee tabi de, orada ne bulmayi umuyorsun ki?
-Baska bir dunya iste, baska seyler...
(4 yasinda baska bir dunya arayan bir oglum var. Sevineyim mi, uzuleyim mi bilemedim)
***
Dunyanin kapisi meselesinde 2. perde:
Poyraz komsunun 9 yasindaki ogluna sordu; "sen de benim gibi dunyanin kapisini bulmak ister misin?"
Cocuk; "dunyanin kapisi olmaz ki, he heee"
Ve Poyraz'in cevabi: "Nerden biliyorsun ki, hic aradin mi?"
Artik eminim, Poyraz babasına çekmiş:)
***
Mira kucagimda iken Poyraz dedi ki; "anneee benim canim biraz kucak istedi". Bu ne yahu, cikolata ister gibi...
***
"Dinazorlar neden öldü anne, onlarin yasamasini istiyorum" diye aglayan bir cocugum var. Ne diyeyim, nasil susturayim ben bu cocugu?
***
Akşam yemeğinden sonra açtı kapıyı, çıktı bahçeden gidiyor. Dedesi sordu, nereye oğlum. Döndü ve dalga geçerek, "sinemaya" dedi. Babam da dalgasına katıldı, oğlum "Avşa'da sinema yok ki". Cevap şu; "ben bi bakiim, belki açılmıştır"
***
Poyraz 2 kere kayboldu. Birincisinde bisiklete binen abisini koşarak takip etmeye çalışırken. İkincisi de sahilde. Birden denizden çıkıp ben dondurma almaya gidiyorum diye fırlamış. O kadar kalabalık ki, bir anda ortalıktan kayboldu. Neyse bakkalın önünde yakaladım ama ikisinde de ödüm koptu doğrusu.