Çarşamba, Ekim 15, 2008

Bayram bahane, dostlar şahane...

Şeker bayramında canlarımız Kahraman ailesini ağırlamak şerefine nail olduk :P
Küçük kara balık Deniz hayranı olduğu IgglePiggel'lı pijamaların aynısını Poyraz'a da alınca ortaya böyle bir şirinlik çıktı.


Bu arada Poyraz'ın kitaplara olan ilgisinin artmaya başladığını söylemeliyim. Salondaki alçak raflardan birini boşaltıp ona kitap rafı yaptım. Canı istedikçe bir tane kitap seçip bize getiriyor ve okutuyor. Hatta artık bazı kitaplarını kendi anlatmaya başladı. Nasıl mı? Aynen şöyle;
Birinci sayfada mutfaktaki bisküvilere ulaşmaya çalışan aç bir ayıcık var, ama yetişemediği için aç kalıyor.
Poyraz: Ayi aaaah kaaarnııım (ayının karnı acıkmış) mama yeeeede? (mama nerde) Eh eh... (eliyle yüksek bir yere yetişmeye çalışıp yetişemeyen ayı sesi ve taklidi)
İkinci sayfada ayı mutsuz ve aç bir şekilde dışarda yürümeye başlıyor.
Poyraz: Ayii hüü hüüüüü (ayı ağlıyormuş)
Üçüncü sayfada ayıcık bir bal kokusu duyuyor ve bir arı kovanı olduğunu farkediyor
Poyraz: Bzzzz bal.... (arı ve bal:))
Dördüncü sayfada arı afiyetle balı yemektedir.
Poyraz: Ayi ham hammmmm, doodu (ham ham yemiş, doymuş ayıcık. Eliyle de karnını sıvazlayıp doyduğunu belirtiyor)
Beşinci sayfada ayıcık teşekkür etmek için arılara bir buket çiçek getiriyor
Poyraz: Çiçek, ımmaaah... (Ayıcık çiçek getirmiş ve arılara öpücük yollamış)

Çok şeker çok...

Aşağıdaki resimde sevgili arkadaşımız Lucky ile oynaşan Poyraz var. Resmen birbirlerine bayılıyorlar, eskiden çok tedirgin oluyordum ama artık yalaşmalarına bile engel olmuyorum.

Umarım birgün, oğlum büyümeden bahçeli bir evimiz olur da, böyle bir köpek alabiliriz.
Bu arada apartman çocukluğuna dair trajikomik bir anektod aktarayım. Apartmanımızın bahçesinde mandalina, limon ve greyfurt ağaçları var. Biz diktik. Ve şimdi mandalia ağaçlarında dalları sarkıtacak kadar mandalina var. Ama apartmanımızda yaşları 4-12 arasında değişen 6 çocuk olmasına ve bu çocuklar çoğunlukla arka bahçede oyun oynamalarına rağmen, mandalilara yerinde duruyor. Oysa biz bu ağaçları çocuklar koparsın da yesin diye dikmiştik. Çocuk dediğin ağaçtan meyva çalar yahu.
Ne yazık ki bu Apartıman Çocukları (Rıfat Ilgaz'ı sevgiyle anıyorum) ağaçtan meyva koparmayı bile bilmiyorlar.

Aşağıda Kahraman ailesinin babası kuzulara hikaye okurken.
Kıvanç çocuklarla iletişim kurmak konusunda öyle başarılı ki, Poyraz hala onu sayıklıyor :)
Bayramın ikinci günü hava çok güzeldi. Darıca hayvanat bahçesine gittik. Hayvanat bahçesinin ve hayvanların durumu içler acısı ama ne yazık ki çocuklarımıza bu hayvanları canlı olarak göstermenin tek yolu şimdilik bu.
Poyraz benim tahminimin aksine en çok balıklarla ilgilendi. Akvaryumların önünden saatlerce ayrılmadı. Eve bir akvaryum alsak bakabilir miyiz acaba?

Probably the coolest! Şüphe var mı? :)))

Küçük yaramaz uyuyakalınca abiyle ilgilenme şansım oldu. Canım oğlumla bu anı hemen ölümsüzleştirdim tabi.
Sevgili Kıvanç ailesinin yollayacağı resimlerle geri kalan anları da buraya yazabilirim. (Nasıl da psikolojik baskı uyguluyorum ama :) Mesela Poyraz midilliye bindi minnacık boyuna bakmadan.
Eminim çok güzel birçok resim vardır onların makinesinde. Hadi bakim, hemen yollayın da, bayram keyfinin ikinci bölümünü yazalım..
Poyraz 19.5 aylık oldu. Kilo almıyor ama boyu 86 cm oldu. Bütün pantolonları kısa geliyor. Neyse ki henüz kıyafet seçimini kendi yapmıyor da idare ediyoruz :)
Taklitçi bir maymun oldu. Anlamlı anlamsız herşeyi taklit ediyor. Söylediğim her kelimeyi, üstelik de benim vurgumla tekrar etmeye çalışıyor. Reklamlarda gördüklerini yapıyor.
Mesela geçen gün evden çıkmaya çalışırken bulduğu bir bozuk parayı bana gösterdi. Anne "pada pada" diye. Ben de geçiştirmek için, "oğlum ne yapacaksın o parayı?" dedim. Ne dese beğenirsiniz. Tıpkı Avivasa reklamındaki gibi iki elini birbirine sürterek saç saç saç dedi. Öldüm gülmekten.
Bir de zıplama merakı başgösterdi. Abisi öğretmiş sanırım, koltuk, yatak yumuşak nereyi bulursa zıplıyor. Bu yetmiyormuş gibi bıtlaaa, bıtlaaa diyerek bizi de zıplatmaya çalışıyor.
Neyse daha rahat biz zamanda maymunluklarımız hakkında daha çok yazarım. Aslında yaptığı anda not etmem lazım. Çünkü sürekli yeni birşey yaptığı için unutuyorum. Duydunuz mu taze anneler...
Not edin, yoksa unutuyorsunuz:)
Sevgiyle kalın....