Yaşımızı doldurmamıza çok az kaldı. Ama ben bu aralar hem iş yerinde, hem de yeni yeni ayaklanmaya başlayan ve bana düşkünlüğü gittikçe artan oğlum nedeniyle evde çok yoğun olduğum için bloga hiçbirşey yazamıyorum.
Şu anda bir sisteme yama uyguluyorum. Azıcık vaktim var, birkaç şey yazayım bari.
Oğlum tay tay durmaya başladı. 30 saniye kadar durduğu oldu. Bir yandan da kendi kendine tay tay tay diyip eğleniyor.
"Bippiiiii" diyerek elini yana açıyor. Sürekli bıcır bıcır konuşuyor ama arada yakaladığım anlamlı kelimeler çok fazla değil. Amun - maymun, ale-fare, mama, anne, cici, pissss, cısss, hadi, alaaaahhh - yallah, mamba-lamba.....
Bir söylediğini bazen günlerce söylemediği oluyor. Sonra hiç ummadığım bir zamanda pat diye söyleyip bizi şaşırtıyor.
Gülme ve ağlama taklidi yapmaya başladı. Oyuncağını yere atıp sonra ağlama numarası yapıyor.
Geceleri çok sık uyanmaya ve beni yanında göremezse huzursuzlaşmaya başladı. Aunı şeyi babasına yapmıyor ama eşek sıpası :)
Süt içmiyor, en canımı sıkan şey bu. Sadece annem ona süt içirebiliyor. Nasıl içirdiğini bilmiyorum, sormaya korktum :)
Hafta sonu 1 senedir ilk kez 2 gün ondan ayrı kalıp biraz kafa dağıtmaya gideceğim. Ondan ayrılmak istemiyorum ama bu yoğunluk ve yorgunluktan çok sinirlerim yıprandı. Biraz dinlenmem onun için de iyi olacak diye umuyorum. Umarım kuzum teyzesi ve abisiyle iyi vakit geçirir.
Saçları oldukça uzadı. Banyodan çıkınca kuruması zaman alıyor. Soğuk havalarda kurumasına yardımcı olmak için başına tülbent bağlayınca böyle bir şirin çıktı karşıma
Yeni beresi. Kafasında tutmuyor, tutarsa da püsküllerini emiyor...