Çarşamba, Aralık 16, 2009

Mutfak şeysi...


Geçen akşam babasıyla oyun oynuyorlardı. Poyraz babasına "hadi baba sen eşek ol" dedi. Dizlerinin üstüne çöken babasını beğenmedi, ayaklarının üstüne bastırdı filan. Bu arada ben de gülerek onları izliyordum. Poyraz beni de çağırdı.

"Hadi anne gel sen de eşek ol, gel bakalım seni mutfak eşeği"

Eşekken bile yerim mutfak, güleyim mi ağlayayım mı bilemedim.

Tabi ben bunu bir tesadüf, anlık söylenmiş bir söz zannettim. Ve iki gün sonra da unuttum. Ama oğlum dün akşam tekrar hatırlattı.

Uzaktan kumandalı bir iş makinesi var, bir kepçe. Onunla oynuyordu. Sonra bana dedi ki; "anne sen kepçe ol, ben uzaktan kumanda ile seni hareket ettireyim" Tamam dedim ve bızzzt, bııızt sesler çıkarark sağa sola dönmeye, kepçe gibi kolumu hareket ettirmeye başladım. Çok eğlendi tabi. En son sözü de şu oldu; "aferin sana mutfak kepçesi"

Sanırım birşeyleri acil gözden geçirmem gerekiyor :)

Cumartesi günkü müzik dersinde komik birşey olmuş. Bu arada müzik dersi derken anlatayım. 3-5 yaş grubu 4 tane küçük afacan ile bir müzik sınıfları var Poyraz'ın. Burçak öğretmenleri onlara temel müzik eğitimi veriyor. Ritimler, müzik aletleri ...vs. Gerçekten çok eğlenceli ve faydalı bir ders. Poyraz ayrılmak istemiyor.

Neyse dersin bir yerinde Burçak bunlara kulaktan kulağa oynatmış. Poyraz'ı da özellikle en sona koymuş ki, oyunun mantığını sıra kendisine gelene kadar kavrasın. 2 tur sorunsuz oynanmış oyun. Poyraz da sıra kendisine geldiğinde duyduğu kelimeyi aynen tekrar etmiş. 3. turda cümle"resim yapalım mı?". Herkes birbirine söylemiş, en son Ülke'de Poyraz'ın kulağına eğilip fısıldamış; "resim yapalım mı?"
Poyraz'ın cevabı; "evet evet yapalıııım"

Burçak'ı erken doğurtacak diye korkuyorum. Benim komik oğlum...

Yuvadan enteresan huylar edindi. Muhtemelen bir arkadaşından gördü çünkü öncesinde böyle bir davranışı yoktu. Bir konuda ısrar ettiği zaman, tek ayağını yere vurarak 3 kere söylüyor.

"istemiyom, istemiyom, istemiyom"
ya da
"çizgi film, çizgi film, çizgi film"
Olmaz oğlum, yatma saati...
"olur, olur, olur, yatma saati değil, yatma saati değil, yatma saati değil"

Artık işi makaraya vurduk, o söylemeden biz aynı şekilde söylüyoruz. Sinir oluyor :)

Baştaki resim de bu akşama ait. Evdeki tüm topları toplayıp, çamaşır sepetine doldurmuş. Bu ne oğlum deyince, kendi top havuzumu kendim yaptım dedi. Çok yaratıcı değil mi?