Pazar, Ekim 21, 2012

Büyüdüm, büyüdüm ben de anne oldum

Anne olmak demek, televizyonda yayınlanan ve minik bir kız iken süt içe içe büyüyen ve sonunda kendi de anne olup çocuklarına süt içiren kadını izlerken ağlayabilmek demektir :)

Bilmiyorum belki de annelikle alakası yoktur, belki çocuklarımı çok özlemişimdir ondan ağlıyorumdur. Ya da belki sinirlerim bozuktur, ağlayacak yer arıyorumdur. Neyse, annelik acayip birşey işte...

Artık uzun bir süredir yazamadığım için özür dilemeyeceğim. Deveye sormuşlar "boynun neden eğri" diye, o da "nerem doğru ki" demiş. Benimki de o hesap. Neyi zamanında ve tam yapıyorum ki :) Sanırım bu durumla barışmam lazım.

Yoğun çalışıyorum, sık ve uzun yurtdışı seyahatlerim var. İşler eve de sarkıyor kimi zaman. En azından baskısı peşimi bırakmıyor.
Poyraz artık tam bir anasınıfı öğrencisi oldu. Okula hazırlık ve beraberinde ilgilenilmesi gereken ek başlıklar, ödevler ...vs.
Mira cadılıktan, kadılığa terfi etti. Dediğim dedik, çaldığım düdük diyerek bizi maymun ediyor etrafında.
Sık sık evden ayrı kalmam ikisini de fena etkiliyor. Mira zaten bana düşkündü, artık evde olduğum anlarda kucağımdan inmiyor. Poyraz okulda öğretmenine gidip "öğretmenim, annem yok size sarılabilir miyim" diyormuş. Yürek yarası...

Sağlığımız yerinde diyerek kendimi ikna ve de teselli etmeye çalışıyorum. Bu süreçteki varlığından dolayı  Tonguç'un hakkını yiyemem. Kocaman bir teşekkürü hakediyor. İki çocuğu da gayet güzel idare ediyor, hatta 4 gündür İzmir'deler. Sezon sonu biraz güzel hava aldılar, denize girdiler. Tonguç yerine bir bakıcı olsaydı, eminim sıkıntım 2'ye katlanırdı. Sağol aşkım, iyi ki varsın...

Bakalım bu post ile yeni bir start verebilecek miyim?


 Ancak oje sürersek yemek yemeyi kabul etti kokoş hanım...
 Hayvansever oğlum tek bir gününü bile bir hayvanla uğraşmadan geçirmedi.





















 Bu da bir başka havyansever Poyraz pozu... Kertenkelemizin adı "benekli"...









 Teyzemiz çocukları susturmak için birçok yol denedi ama en etkilisi bu oldu...


 Süslü bir oğlum olacak sanırım. Yarım saat ayna karşısında saç modeli denedi ve kendisine en çok yakışan saç tarama stilini bulmaya çalıştı.
 Minik Koç'lar ile minik Kahraman'lar artık aynı karede oyun oynar haldeler...









 Poyraz kendi resmini çizdi...
 Bu da Poyraz'ın çizdiği "Mira" resmi...







 Yanlışlıkla (!) abisinin kıyafetleri giydirilmiş Mira....
 Siz beni parka götürmezseniz, ben de evden kaçarım.


 Salıncaktan indirildiği için ağlayan minik kız...
 Evdeki yeni yardımcımız. Ufak tefek ama iyi iş görüyor.