Evet kızım ilk hediyesini aldı.
Cuma günü Poyraz'ı yuvaya bırakırken yuvamızın tatlı müdiresi Jülide Hanım elinde inanılmaz sevimli bir bohça ile karşıladı beni. Kızım için inanılmaz güzel iki yelek örmüş ve yine çok şirin bir paketle bana verdi. Nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim. Hem ilk hediyesi idi kızımın, hem de gerçekten çok güzellerdi... "Doğmadan önce hediye alan bebek şanslı olurmuş derler, ben de bu yüzden doğmadan önce vermek istedim" demez mi bir de.
Şanslı tabi benim kızım, abisi sizin gibilerin elinde, yuvasında olduğu için bile şanslı.
Bu hediye bir kez daha yuva seçiminde doğru yaptığımı gösterdi bana. Benim yuvadan beklentim, çok basit ama çok dolu idi. Anneannesinin evine bırakır gibi bırakmak istiyordum oğlumu. Öyle bilmem ne eğitim metodu filan değildi istediğim. Üstü açılınca üstünü örtsünler, yemek yemeyince erinmeyip kendileri beslesinler ama gereken yönlendirmeyi yapıp özgüvenini artırsınlar, sarılmak isteyince kucaklasınlar, yanlış yaptığında azarlasınlar ama arkasından öpüşüp barışsınlar istedim...
Oğlum 1 seneden fazladır Tırtıl Çocuk Evine gidiyor ve gerçekten mutlu. Hangi öğretmenini çok seviyorsun dediğimde, Jülide Hanım da dahil okulun tüm öğretmenlerini sayıyor. Günde tam 10 saatini orada geçiriyor ve orası benim duygusal oğluma ihtiyacı olan yuva sıcaklığını veriyor. İlk yuvaya başladığında, birkaç ay bebek gibi kucaklarında gezdirdiler resmen kucakçı Poyraz'ı.
Ay neyse, ben nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim, bu hediyeler gerçekten çok özel ve güzellikleriyle de giydirmek için can attığım birkaç parçadan ikisi oldular.