Bir süredir gebelik şekeri ile savaşıyordum. Bu şeker genelde sadece gebelikte ortaya çıkan ve gebeliğin sonlanması ile sonlanan bir tür diyabet. Ama neticede metabolizamanızın diyabete eğilimli olduğu ve 50-60 yaşından sonra diyabet hastası olabileceğiniz anlamına da geliyor.
Sadece kendimden menkul olsam bu kadar çok gerilmeyeceğim, ama gebelik şekeri doğrudan bebeğin de hayatını riske attığı için insanı daha fazla strese sokuyor. Neyse Poyraz'da çok hafif bir diyet ile şeker yükselmesini kontrol altına almıştık ve buna gebelik şekeri bile dememişti doktorum.
Bu sefer tüm şeker değerlerim yüksek çıkınca sıkı takip başladı. Diyetle 35. haftaya kadar gayet güzel idare ettik. Kendime aldığım bir glukometre ile günde 6 kez kan şekerimi ölçüp not ediyorum. Herşey gayet normaldi, ta ki, geçen hafta başına kadar. Şekerim ne yersem yiyeyim, acayip yükselmeye 200'lere vurmaya başladı. Bu da bebeğin en iyi ihtimalle çok kilo almasına, kötü ihtimalle hayatının tehlikeye girmesine sebep olacak bir değer. Oysa ben 120-140 aralığında tutmalıydım bu değeri, olmadı. 1 hafta çeşitli denemeler yaptım kendime geçen pazartesi dahiliyecime tekrar gittim. Acıklı gözlerle; "Valla tatlı birşey yemiyorum Hatice Hanım, diyetime uyuyorum" diye kendimi anlattım. O ise gayet sakindi. "Herşey kitabına uygun, 35-36. haftalarda gestasyonel diyabet sapıtma eğilimi gösterir. Diyetle kontrol altına alamıyorsak, insüline başlayacağız" dedi. Ama nasıl olur, sadece 3 haftam kaldı filan dedim ama nafile. Sonuçta bebeğin sağlığı çok kritik. Düne kadar kimi ek önlemlerle diyeti zenginleştirerek, değiştirerek birşeyler yapabilir miyiz diye baktık ama maalesef başaramadık. Sonuçta dün akşam itibariyle insülin kullanmaya başladım. Dolmakalem gibi bir aparatla 8 mm'lik kıl gibi ve henüz vücuduma girdiğini bile anlamadığım bir iğne ile sabah - akşam insülin enjekte ediyorum. (Sen değil miydin doktor olmak isteyen, al sana doktorculuk fırsatı; tansiyon ölç, şeker tahlili yap derken şimdi de enjeksiyon)
Tabi bu durum hayatıma yepyeni bir boyut da kattı. Artık çok daha dakik yaşamak zorundayım. Tamam alman disiplini ile büyüdüm, dakik ve disiplinli olmayı severim ama bu kadarı da fazla.
Nedir fazla olan diyen varsa, kısaca aşağıdaki günlük planıma bir baksın lütfen.
Sabah uyanınca açlık kan şekeri ölçümü
7.45 İnsülin iğnesi
8.00 Kahvaltı (diyete uygun)
9.00 1. saat kan şekeri ölçümü yap, herşeyi not et, mutlaka fındık ceviz filan ye
10.00 2. saat kan şekeri ölçümü yap, herşeyi not et
Eyvah 9'da içmem gereken antibiyotiği unuttum, onu iç
10.30 ara öğün, 1 meyve
Oğlanın vitaminini vermiş miydim ben?
12.30 öğle yemeği
13.30 1. saat kan şekeri ölçümü, herşeyi not et, mutlaka fındık ceviz ye
14.30 2. saat kan şekeri ölçümü, herşeyi not et, 1 adet meyve ye
16.30 ara öğün, 1 kepekli tost
Ben kendi vitaminimi ve demir hapımı da içmedim bugün, hadi onları da iç
18.45 İnsülin iğnesi
19.00 Akşam yemeği
20.00 1. saat kan şekeri ölçümü yap, herşeyi not et, mutlaka fındık ceviz filan ye
21.00 2. saat kan şekeri ölçümü yap, herşeyi not et, 1 adet meyve ye
Saat 21'de içmem gereken antibiyotiği de unutma...
Oğlanın uyku saati gelmiş, seremoni başlasın, süt, masal, çiş, diş
22.30 Bir bardak süt iç
Yani zaten hamileliğimin son 2 haftasına gelmişim, kasılmalar var. Evet dün NST'de kasılmalarım çıktı. Doktorum dinlen dedi ama hayırlısı diyerek temkinli yaklaşıyorum ben. Zaten sinüzitim var 1 haftadır ne nefes, ne koku, ne tat alamıyorum. Doğru düzgün uyku uyuyamıyorum. Hareket edemiyorum. Hala araba kullanıp işe gidiyorum. Evet maalesef 1 hafta daha işe gideceğim. Tüm bu sıkıntılar yetmezmiş gibi, bir de şu dakik ve stresli beslenme programı beni iyice gerdi.
En fazla 2 hafta daha diye umud ederek kendimi teselli ediyorum. Sonuçta hayatı boyunca bu düzeni korumak zorunda olmak da var. Gerçi doğumdan sonra ne olacak peki diye sorduğumda Hatice Hanım; "Sen doğur 1 tabak baklava benden" dedi ama ardından da, "sürekli kontrol altında olacaksın" diye de ekledi.
Gel 5 Mart gel....!
Not: Bugün çok güzel, çok keyifli bir haber de aldım ama henüz daha çok erken diye şimdilik kendime saklıyorum, sadece çıtlatayım dedim :)))