2012’de neler oldu? Hatırlayalım...
* 2011’in son günlerinde Uludere’de çoğu çocuk ve genç 34
kişi katledildi. Katliam emrini verenin kim olduğu hala belli değil!
* Hrant Dink’in katilleri “affedildi”
* Suriye’de iç savaş çıkartıldı... Savaş hala sürüyor.
* Kış çok sert geçince, dünyanın dört bir yanından yüzlerce
evsiz soğuktan donarak öldü. Bu çağda !!!
* Afganistan’ı “koruyanların” aşırı korumacı tutumları
2011’de 3000 sivilin hayatına maloldu. 2012 henüz belli değil..
* Ülkenin dört bir yanında yapılan kazılarda onlarca
kafatası ve insan kemiği bulundu. Kafataslarının bazılarında kurşun delikleri
vardı. Korku filmi yıl boyu vizyondaydı.
* 35 kişinin yakılarak öldürüldüğü Sivas Madımak katliamına ilişkin dava ise
zamanaşımından düştü.
* AİHM
istatistiklerine göre Türkiye 2 bin 404 mahkûmiyetle Avrupa Konseyi üyeleri
arasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni en çok ihlal eden ülke oldu.
* Esenyurt’da
bir alışveriş merkezi şantiyesinde çıkan yangında 11 işçi yanarak öldü.
* İlköğretim
okullarında çocuklara dağıtılan sütler yüzünden ilk günden 4000’den fazla çocuk
zehirlendi. Milli Eğitim Bakanı süt alerjisi olabilir dedi, başbakan yardımcısı
ise aşırı doz !!!!
* Bir
üniversite öğrencisi otobüs durağında poşu taktığı için 11 yıl hapis cezası
aldı.
* Kürtajın
yasaklanması gündeme geldi.
* Yüzüne biber
gazı sıkılan astım hastası Çayan Birben öldü.
* Kentsel
dönüşüm talanına şenliklerle başlandı.
* İklim
değişikliği tüm dünayı altüst etti, bir yarıda fırtınalar seller, diğer yarıda
yangınlar ve kuraklık sürekli yer değiştirdi. Kutuplar benzeri görülmemiş bir
hızla eridiler. Hatta o kadar hızlı eridiler ki, kendi çıkarları için dünyanın
içine etmekte hiçbir sakınca görmeyen sınıflar bile şaştı kaldı. Ama o kadar!
Çünkü hemen peşisıra eriyen buz katmanının altında yatan nadir elementler,
altın, gümüş, bakır, yakut, zümrüt, safir ve hatta petrol için dünyanın dört
bir yanında mezatlar açtılar.
* Bahçelievler
Katliamı olarak bilinen, 1978 yılında 7 genç insanın katledilmesi olayının hükümlüleri
serbest bırakıldı.
* Çocuk
gelinler 2012’de de hızın kesmedi. Tecavüze uğradığı için töre adı altında
öldürülen kız çocuklarının sayısı hızla arttı.
* 14 yaşındaki
Lise öğrencisi Ö.C.’ye, aralarında iki polis müdürünün de bulunduğu 34 kişinin
cinsel istismarda bulunmasıyla ilgili davada tutuklu sanık kalmadı.
* ODTÜ’ye bir
kez daha tarih yazdı. Göktürk 2 uydusunun Çin’den fırlatılması töreni için ODTÜ’ye
gelen başbakan ODTÜ öğrencileri tarafından protesto edildi. Yoğun gaz bombası
ve şiddet kuulanılan olaylarda bir öğrenci başına isabet eden gaz bombası
yüzünden beyin kanaması geçirdi. Öğrenciler basına yansıtıldığı gibi uydunun
fırlatılmasını değil, Patriot füzelerini meclise bile sormadan buyur
eden, politikalarıyla memleketi bataklığa sürükleyen AKP iktidarı ve onun genel
başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto ediyorlardı. ODTÜ’nün yaktığı ateş tüm
üniversitelere sıçradı.
Şimdi 2013’te dileğim; (burdan sonrasını Bir Dolap Kitap’tan
alıntılıyorum, çok beğendim)
Bir yazar (Rebecca Solnit)
“Kavgaya girerseniz, bazen kazanırsınız. Ama
girmezseniz, her zaman kaybedersiniz.” demiş.
Kavgayı bırakmamamız gerektiği ortada.
Savaşın ve fırsat eşitsizliğinin olmadığı; herkesin temiz suya ve gıdaya, nitelikli sağlık ve eğitim hizmetlerine eşit miktarda ulaşabildiği; kadınların ve çocukların dayaktan, tacizden, tecavüzden korunduğu ve öldürülmediği; çocukların köle, işçi, gelin, damat ya da "küçük asker" değil, çocuk olabildiği, doya doya oyun oynayabildiği, canının sıkılmasına fırsat bulabildiği, çocuk kütüphanelerinde yuvarlanarak kitap okuyabildiği; doğaya ve insan haklarına saygının artıp eksilmediği, taşıp dökülmediği bir Dünya için kavgaya devam edildiği bir yıl diliyorum.
Kavgayı bırakmamamız gerektiği ortada.
Savaşın ve fırsat eşitsizliğinin olmadığı; herkesin temiz suya ve gıdaya, nitelikli sağlık ve eğitim hizmetlerine eşit miktarda ulaşabildiği; kadınların ve çocukların dayaktan, tacizden, tecavüzden korunduğu ve öldürülmediği; çocukların köle, işçi, gelin, damat ya da "küçük asker" değil, çocuk olabildiği, doya doya oyun oynayabildiği, canının sıkılmasına fırsat bulabildiği, çocuk kütüphanelerinde yuvarlanarak kitap okuyabildiği; doğaya ve insan haklarına saygının artıp eksilmediği, taşıp dökülmediği bir Dünya için kavgaya devam edildiği bir yıl diliyorum.