"Poyraz piyano derslerine başladı. Henüz 3 ders aldı. Ama olsun bir şekilde başladı işte."
Derkeeen, "bir anne duvara nasıl toslar?" konulu yazıya başlıyorum.
Piyano dersinin birinci şartı sık tekrar yapmak. Sağolsun bir arkadaşımın verdiği kocamaan org sayesinde evde bu olanak var. Her akşam ödevlerimizi çalışıyoruz. Bayılarak çalıştığını söyleyemeyeceğim ama olsun. Normalmiş bu ve bu yaştaki çocuklar genelde böyle şeylere direnç gösterdikleri için ısrar etmek ve motive etmek gerekiyormuş. Yapıyordum da, ta ki dün akşama kadar.
Dün akşam oturduk orgun başına. Poyraz'ın tüm "bu seferki ödev çok zor, tekrar işareti var aynı şeyi iki kere çalmak gerekiyor. Yapamayacağım ben" türü mızırdanmalarını bolca gazla savuşturduktan sonra çalışmaya başladı. Fena da değil hani, yani bence. Bir anne kuzgun klasiği :))
Bir anda durdu ve bana döndü, "anne ben seneye başka bir şeyle uğraşacağım di mi?" diye sordu. Bundan sonra konuşma aynen şöyle gelişti.
- Başka şey derken ne demek istiyorsun?
- Yani başka bir uğraş işte
- Oğlum ben hayatın boyunca yapacağın bir hobin olsun diye uğraşıyorum
Bu noktada ipler koptu, Poyraz kendini arkaya attı ve ağlamaya başladı.
"Bütün hayatım boyunca bu piyanoyu mu çalacağım"
Şok oldum, sinirlerim bozuldu, gülmeye başladım.
- Oğlum ben sana istemediğin hiçbir şey yaptırmam ki, piyano istemezsen başka birşey çalarsın tabi ki seneye. Ya da spor yapmak istersen onu yaparsın. Ben sadece bir hobin olsun istiyorum.
- Hobi ne demek?
Devreye baba girdi;
- Para kazanmak zorunda olmadan yaptığın ve yapmaktan çok keyif aldığın şeyler. Bir tane hobin olmak zorunda değil.
Ağlama şiddetlendi;
- Neden insanlar hayvanlarla ilgili bir hobi yapmamışlar ki?
Dondum kaldım.
Ne diyeceğimi bilemedim. Hala da bilmiyorum.
Daha önce defalarca kere Poyraz'ın hayvanlarla yakın ilişkisini gösteren fotoğraflar koydum buraya. Örnek bir yazıyı buradan okuyabilirsiniz mesela. Ve ben maalesef Poyraz'ın bu hayvan sevgisini tatmin edeceği bir alan bulamadım. Sevgili komşularımızın köpeği ve otoparkta beslediğimiz kedilerle oyalanıyor oğluşum.
Ben de bir hayvanım olsun isterdim. Ama piyano çalabilmeyi de çok isterdim. En azından bir enstrümanı. Olmadı, ikisi de olamadı. Evde hayvan beslenmesine ilkesel olarak karşı değilim, ancak zaten evde "bırak dağınık kalsın" mantığında yaşayan bir aile olarak bu yükün altına giremeyiz. Zaten iki çocukla anam ağlıyor, üstüne bir de sabah akşam dışarı çıkartılması gereken bir canlının daha vebalini üstlenecek güçte değilim. Ayrıca temiz bir ev sahibesi ve titiz bir kadın olmamakla beraber ilaveten gelecek kedi veya köpek tüyleriyle başetmek istemiyorum.
Ama oğlum üzülsün de istemiyorum. Offf ne yapacağım ben bu çocuğun bu hayvan sevgisiyle? Yakında bir hayvan hastanesi var, acaba yazın çırak kabul ederler mi? Valla ciddi düşünüyorum, gülmeyin...