Pazartesi, Mart 31, 2014

Seçimler ve ötesi: Bu kadar kolay mı umudunuzu yitirmek?

Bir seçim daha geçti. Bitti diyemeyeceğim zira henüz sonuçlarına dair binlerce şaibe dolaşıyor ortalıkta. Binlerce tutanak var seçim sırasında tutulan. Sonrasında yapılan akıl almaz hileleri, aşağılık oyunları ise saymak mümkün değil.

Birçok arkadaşım, sosyal medyadan tanıdığım birçok insan umudunu yitirdiğini yazmış. Okudukça bu yazıyı kaleme almak zorunda hissettim kendimi.

Arkadaşlar bu kadar mı çabuk? Bu kadar kolay mı umudu yitirmek? Daha durun bakalım. Haziran'da "bu daha başlangıç, mücadeleye devam" derken seçimlere kadar mı takvim koymuştunuz önünüze? Kolay mı gericilikle, yobazlıkla, hırsızlıkla, kötüyle, kötülükle mücadele etmek? Bu uzun soluklu bir mücadele diyenler, bugün gidecek ülke arıyor kendisine. Siz sanıyor musunuz ki bu ilk kez oluyor?

Girdiğim her seçimde müşahitlik yaptım ben. Kızım doğana kadar. Her seçim öncesi hummalı hazırlıklar, seçim günü ve gecesi oylar sayılana kadar yaşadığım o stres, o yorgunluk. 2007 seçimlerinde oğlum meme emiyorken, anneme en yakın yeri seçtim ve oğlumu anneme bırakarak ZeynepKamil Hastanesinde müşahitlik yaptım. Arada gidip emziriyor sonra yerime geri dönüyordum. Koca hastanede bir tek ben vardım biliyor musunuz onlardan olmayan? Belki 1-2 kişi daha vardır ama 40 sandıkta birbirimizi görmedik bile. Ben tam 40 sandığın sonuçlarını almaya çalıştım. sayım sırasında sandıktan sandığa koşarak nasıl bir efor harcadığım, nasıl bir stres yaşadığımı dün tek bir sandıkta müşahitlik yapanlar daha iyi anlar. Bir sandıkta yakaladığım bir usulsüzlük nedeniyle kavga çıktı. Annemle babam tehdit edildi daha sonra, kimsenin haberi yok bundan. O seçimde de sadece benim bildiğim yüzlerce sahtekarlık olmuştu. Ama o kadar azdık ki, sesimiz duyulmadı.

Bu işler öyle kolay değil, yılmayın lütfen. İlmek ilmek ördüler karşımıza çelik zırhı. Örgütlü mücadele ettiler. Biz ise yıllardır korktuk öcü gibi örgütten, örgütlenmekten.

Oy ve Ötesi, son derece meşakkatli bir iş yaptı, büyük bir özveriyle ve profesyonelce çalıştı ama 20 milyonluk şehirde 33 bin tane müşahiti zor buldular, biliyor musunuz? Onda da bir sürü aksaklık çıktı. Adamların güçlü olduğu yerlerde müşahit yokmuş, bu sabah öğrendim.

Kendinizi yeldeğirmenleri ile savaşan Don Kişot gibi hissediyor olabilirsiniz. Olsun, iyidir. İnancınızı diri tutun.
Gözünüzü seveyim örgütlenin. Bakın kalemimden isim çıkmıyor. Aklınız, vicdanınız nereye yatıryorsa orada örgütlenin. Bu iş başka türlü olmaz. Dalga dalga anlatmalıyız herşeyi tüm ülkeye. Sen bana, ben sana ile olmaz bu iş. Korkmayın siyasetle ilgilenmekten. Siyaset bilimi okumuş olmak şart değil ki, kapı kapı dolaşıp oy toplayan AKP'li teyzeler ne kadar anlıyorsa, o kadar anlamak yeterli.

Umudunuzu yitirmeyin yeter ki, a benim canım arkadaşlarım. Demokratik bir ülkede yaşamıyoruz, bu iş seçimle bitmez. Onların bitleri kanlanır biraz ama biz yılgınlığa düşersek ölürüz.

Cuma, Mart 21, 2014

Twitter kapatıldı, sırada ne var?

Korku dağları sardı. Sonun yaklaştığını görüyorlar. Şimdi Twitter kapandı, yarın ne olacağı belli değil. Bir yandan yasağı delmenin 1001 yolunu bulduk ama bir yandan da bu yaklaşım bütünlüklü olarak özgürlüğümüze doğrudan bir saldırı haline geldi. Blogger Anneler ve Babalar olarak ortak bir yazı kaleme almaya karar verdik. Yazı aşağıda, herkes doğru bildiğini yapsın ama birşeyler yapsın lütfen. Bunca senedir siyasetten kaçan dostlarım bile, siyasetin iliğimizden ayrılamayacağını farkettiler sanırım. Siyaset konuşmaktan korkmayın, hatta örgütlü olarak doğru bulduğunuz bir yerde siyaset de yapın lütfen. Herkesle ama herkesle konuşacağım artık, korksunlar bence de...

Özgürlüğümüz kısıtlanamaz

#TwitterBlockedinTurkey

T.C. Anayasası

VIII. DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA VE YAYMA HÜRRİYETİ
Madde 26

Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma haklarına sahiptir.

Dün gece yarısı ülkemizde anayasa ihlal edilmiştir. Uluslar arası bir sosyal paylaşım ağı olan Twitter’a erişim farklı mahkeme kararları ile engellenmiş, halkın kendisini ifade etme ve haber alma özgürlüğü kısıtlanmıştır.

T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan dün Bursa’da düzenlediği seçim mitinginde “Twitter mwitter, hepsinin kökünü kazıyacağız Uluslararası camia şöyle der, böyle der hiç umurumda değil. Herkes Türkiye Cumhuriyeti'nin gücünü görecek.” dedikten ve Başbakanlık Basın Müşavirliği'nin “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bazı linklerin kaldırılmasına ilişkin mahkemelerden çıkarmış oldukları kararların uygulanması konusunda Twitter yetkililerinin duyarsız kaldıkları bir süreç söz konusudur. Mahkeme kararlarını umursamama, hukukun gereğini yerine getirmeme biçimindeki bu tutumda bir değişiklik gözlenmemesi halinde, vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek için teknik olarak, Twitter'e erişimin engellenmesinden başka çare kalmayabileceği belirtilmektedir” açıklamasından sadece bir kaç saat sonra gece yarısı Twitter’a Türkiye'den erişim yasaklanmıştır. Internet servis sağlayıcılarına ulaşan mahkeme kararları ile Twitter'a ülke sınırları içinden erişim kapatılmış, mobil cihazlarda kullanılan 3G erişimi de aynı şekilde engellenmiştir.

Yasakların ve sansürün bir çözüm olmadığını, sosyal medyanın susturulamayacağını, özgürlüklerin sansür yoluyla kısıtlanamayacağını herkesin görmesi, bilmesi gerekir. Bunu dün gece Twitter yasaklandıktan kısa bir süre sonra DNS ayarlarında değişiklik yaparak veya VPN, Hotspot Shield gibi bazı programlar üzerinden mecraya giren milyonlarca Türk kullanıcısı da göstermiştir.

Sayıları 12 milyona yaklaşan Türkiyeli Twitter kullanıcıları #TwitterBlockedinTurkey etiketiyle konuyu bir saat içinde Twitter’da dünya çapında en çok konuşulan etikete taşımış, farklı etiketlerle gece boyunca TT listesinde kalarak, dünya kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Yasaklamadan sonraki ilk 4 saat içinde 2,5 milyondan fazla Türkçe tweet gönderildiği hesaplanmaktadır. Şu anda dünya basını Türkiye’deki Twitter yasağını öncelikli haber olarak vermekte, bunun özgürlükleri baltalama yönünde bir girişim olduğunu söylemektedir.

Biz, ülkemizin geleceğini oluşturacak çocukları yetiştiren anne babalar olarak Gezi Parkı direnişi ile tırmanan ve 17 Aralık süreciyle hızlanan şiddet ve sansür uygulamalarını esefle izlemekteyiz. Türkiye’nin gerçek demokrasiden gün be gün uzaklaşmasından, meclisinden medyasına, emniyet güçlerinden yargısına kadar her türlü sistemin çivisinin çıkmış olmasından derin bir endişe duymaktayız.

Dün geceki yasak kararıyla Türkiye dünya üzerinde Twitter’a erişimin engellendiği Çin dışındaki tek ülke olmuştur. Bunun utancı ve ayıbı bu yasağı getirmeye cesaret edenlere ait olmakla birlikte, ağırlığını omuzlarımızda taşımaktayız. 

Bu ülkenin gelecek nesillerinin özgür bireyler olarak büyümesini en çok isteyen ve bunun için emek veren anne babalar olarak hükümetin son aylarda giderek artan baskıcı tavırlarını kabul etmiyor ve bu sansürü şiddetle kınıyoruz.

Herkesi gerek internet üzerinden, gerekse etrafımıza bu durumu anlatarak konuyu protesto etmeye ve nihai olarak da 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak olan yerel seçimlerde vatandaşlık hak ve sorumluluğu olan oy kullanma görevini mutlaka yerine getirmeye davet ediyoruz.

Blogger Anne ve Babalar

Çarşamba, Mart 12, 2014

Berkin için, hiç unutulmasın diye

12 Mart 2014 tarihinde Uykusuz Anneler Klübünün web sitesinde yazdığım yazıdır.

http://www.uykusuzanneler.com/hic-olmasaydi-diyecegimiz-yeni-bir-uykusuz-annelik-modeli/

Mira'm da 3 yaşında, iyi ki varsın öbür yarım :)

Doğduğun an dün gibi, kucağımdan bıraktığımda ağlıyordun.
9 Mart 2011



Hala da kucağımdan indiğin pek söylenemez :)
9 Mart 2014


Seni çok seviyorum elmamın öbür yarısı, sen olmadan ne kadar eksikmişim meğer.
Tatlı cadım, ciğerparem, birtanecik kızım...
Gülüşün hiç eksilmesin yüzünden, hep aydınlık yollarda yürü.
ANNEN

Çarşamba, Mart 05, 2014

"Poyraz 7 yaşında" veya "Ne kadar çabuk büyüdün oğlum"...

 Poyraz 1 günlük

 ve
Poyraz 7 yaşında

Artık hayalleri var :)


Tüm hayallerinin gerçek olduğu, çok mutlu, sağlıklı, uzun bir yaşamın olsun canım oğlum. Seni çok seviyorum...