Bana kendimi dünyanın en muhteşem kadınıymışım gibi hissettiren bu küçük adama "iyi ki doğmuşsun" diyorum...
Seni çok seviyorum anneciğim...
Oğlumun 2. yaşgünü...
Tam 2 senedir;
aklım evde kalmadan tek başıma sokağa çıkamadım...
yemek masasında 10 dakikadan fazla oturamadım...
4 saaten fazla deliksiz uyuyamadım...
4 katı her sabah ve her akşam şimdi 14 kilo olan bu küçük keçiyle indim ve çıktım...
akşam 9'dan sonra dışarda kalamadım...
sabahları dünyanın en güzel gülücüğü ve sesiyle uyandım..
akşamları dünyanın en tatlı öpücüğü ile uyudum...
mutfak tezgahında oturan bir ahtapot ile yemek yapmayı öğrendim...
2 yaşında bir çocuk tarafından rahatlıkla kandırılabildiğimi gördüm...
2 yaşında bir adamın annesine nasıl da yardımcı olabileceğini öğrendim...
Yazacak daha o kadar çok şey var ki...
Bir çocuk insanın ufkunu bu kadar mı değiştitir.?İnsanın hayatının değişmesi insanı bu kadar mı mutlu eder? 1 saniye bile pişman olmadım. Herkese tavsiye ederim :)
Poyraz şu sıralar "olmaz" modunda. Ne sorarsam sorayım, "olmaz anne olmaz" diye cevap veriyor. Hatta "Bu fiyata bu eşyalar olur mu, olur olur bal gibi olur" diyen reklam spotuna "olmaz, olmaz, olmaz diye cevap veriyor. Sınırlarımı test ediyor :) Yere su dökerse kızar mıyım, yatağından kafa üstü aşağıya inmeye çalışırsa ne yaparım? Hangi eşyalar atılabilir? Televizyonun üstüne çıkabilir miyim? Yemek masası ne kadar yüksek? Marketten hangi eşyaları alıp sepete atabilirim? Ne kadar ağlarsam annem istediğimi yapar?....
Ama aynı zamanda da o kadar duyarlı ve yardımsever oldu. Bana çamaşır toplarken yardım ediyor ve kendi çoraplarını götürüp çekmecesine koyuyor. Sofra hazırlarken yardım ediyor ve ne verirsem götürüp yemek masasına koyuyor. Yerleri silmeyi, süpürmeyi çok seviyor. Eve getirdiğim poşetleri alıp mutfağa götürüyor. Hatta geçen gün dizimi incittiğimde apartmanın merdivenlerinden çıkarken elimden tutup bana destek bile oldu.
Olmaz moduna ek olarak bir de "tendi tendi" modu var tabi. Kendi kendine su içecek, kendi kendine merdivenden çıkacak, kendi kendine yataktan inecek...vs.
Çok değişken ve eğlenceli bir dönem olduğunu söyleyebilirim. Hemen her akşam yeni bir şebeklikle beni gülme krizine sokuyor diyebilirim. Hatta bir gece uykusunda bile bana kahkaha attırmayı başardı. Bir gece uykumun arasında imdaaat diye bir ses duydum. Sesin Poyraz'dan geldiğini anlayınca yataktan fırladım ve odasına gittim. Manzara şöyleydi, Poyraz yatağın içinde dört ayak üstünde, kafa düşmüş, gözler kapalı uyuyor. Burnu tıkalı ve nefes alamadığı için bir yandan fork fork yapıp, bir yandan da imdat diye bağırıyor. Gülmekten çocuğu yataktan alamadım.
Bu aralar babasını fena halde kıskanıyor. Yanıma yaklaşmasına tahammülü yok. Bunu da şu şekilde anladık. Marketin otoparkından çıkarken babası arabayı kullanıyordu, arabayı geri vitese takınca her şöför gibi sağ kolunu benim oturduğum koltuğun arkasına attı ve geri gitmeye başladı. Koltuğu arkada ortada olan benim küçük erkeğim hemen babasının kolunu tekmelemeye başladı; "bırak o benim annem" diye. Şok olduk tabi, ben gülerken babası da bayağı bozuldu bu işe. Canım oğlum benim...
Her duyduğunu söyleme çalışıyor, her cümleyi tekrar ediyor ve ezberliyor. Tabi araya argo cümleler de giriyor ister istemez. Kendisinden olmayacak birşey istendiğinde "hadi lennn" diyor. Birisine birşey söyleyip de duymadığında, "alooo kime diyorum" diyerek tepkisini belirtiyor filan... Teyzemin kızı ona "Moda Çingenesi" adını taktı...
Şimdilik bu kadar, işe dönmem lazım. Çok ara verdim ama evde internetim yoktu valla.
Hepinize sevgiler,
Özlem
* Bu sabah "hadi Poyraz çıkıyoruz" dediğimde, "ben artık poyraz diilim" dedi. Nesin annecim dediğimde verdiği cevap şu "ben artık mimocan'ım". Küçük çocuğu olanlar bilir, Mimocan TRT Çocuk'ta Haberlik Programını Su Aygırı Hopisu ile birlikte sunan bir kuzu :)