Şu anda 17. haftanın içindeyim. Bir sıkıntımız yok. Hatta işin en keyifli tarafı başladı bile. Minik pıtırtılarını hissediyorum bebeğimin. Bu hafta itibariyle şimdiye kadar giymemekte direttiğim hamile kıyafetlerini de giydim mecburen :)
Poyraz hemen kız ismi bulmaya çalıştı. Son doğan iki kız bebeğin de adı İdil olduğu için, buna da İdil adı vermemiz gerektiğini düşünüyor. Tüm kız bebekler İdil olur mantığı ile :)
Onun dışında oğlum büyüyor. Kış geliyor. Soğuk kendini iyice hissettirmeye başladı. Bu sene karakış olacak diyorlar bakalım artık. Bu arada sonbahar diye tatlı bir mevsim vardı çocukluğumda, o nerde yahu? Göreniniz var mı? Biz pikeden yorgana geçiş yaptık resmen.
Aşağıda geçen hafta sonundan fotolarımız var. Bu gecelik benden bu kadar. Zira gün içinde pilim saat 4'te bitiyor, kalanını stoktan yiyorum. Bu saate gelinceye kadar da o stoğu kullanıyorum. Şimdi kendimi şarja takmaya gidiyorum.
"Çamaşır, bulaşık, ütü! İlle de yemek, ille de yemek. Bir kadın daha ne ister hayattan"
Sabah uyandı ve gözünü açar açmaz elma istedi. Ben de verdim. Çizgi film seyrederken elmasını yedi. Sonra baktım kuş da elmaya talip, oğlumun üstünden inmiyor. Bu kareyi yakaladım.
***
***
***
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder