Pazartesi, Aralık 20, 2010

Hem oğlumdan, hem kızımdan haberler bu sefer...

Bugün itibariyle tam 27 hafta 1 günlük hamileyim. Kontrole gittim, kızım 1 kilo 100 gr olmuş. Keyfi yerinde gözüküyordu. Gebelik şekeri nedeniyle yaptığım diyet işe yaramış. Son 1 ayda sadece 200 gr kilo almışım. Toplamda 8 kilo 200 gr. Arkun "herşey yolunda, böyle giderse 38. hafta bittiğinde alırız bebeği" dedi. Gebelik şekeri nedeniyle anne karnında ani bebek ölümü riski artıyormuş son haftalarda. Riske girmek istemiyormuş. Ben de kendimi ona teslim ettim, sen bilirsin dedim. Yalnız bu komik bir durum. 2 hafta öncesi 6 Mart'a denk geliyor. 5 Mart'a çekip abisiyle aynı gün doğursam mı?

Ben zorlanıyorum ama bu sefer, leğen ve pelvis kemiklerim acayip ağrıyor bazen. Resmen çatırdadıklarını hissediyorum. 3 gündür filan sırtım ağrıyor. Bugün de burnum kanadı durup dururken. kalan 10-11 hafta zor geçecek anlaşılan. Neyse ama böyle söyleyince az kalmış gibi geldi :)

Birinin bana destek atıp, şu kıyafetleri yıkayıp ütülememe ve dolaba kaldırmama yardım etmesi gerekiyor. Ben başlayınca bakıp bakıp devamını getiremiyorum çünkü. Bir de nasıl diyeyim, kız kıyafetleri biraz karışık :))) Yok mu bana yardım edecek bir kız annesi?

Bir dahaki doktor kontrolüm 17 Ocak'ta. Ondan sonra da haftada 2 kere NST'ye girmeye başlayacağım. Şeker yüzünden daha erken ve daha sık olarak başlatacak NST'ye. Olsun bakalım, kızımız iyi olsun da.

Bu arada Poyraz'dan da bahsedeyim. Geçen hafta başı kulağım ağrıyor diye ağlayarak eve geldiği bir günün ertesi sabahı doktora zor attık kendimizi. Sonuç orta kulak iltihabının sancılı bir türü ve antibiyotik :( Neyse ki ilaç kullanınca sancısı geçti de, çok kriz olmadı. Şimdi gayet iyi. Bu hastalıktan kalan şey oğlumun komik bir lafı oldu. Kulağının ağrıdığı akşam gelip, "anne aklım acıyor" dedi. Güleyim mi, ağlayayım mı bilemedim. Sanırım başı ağrıyordu.

Ondan önceki hafta da okula kurabiye yapıp götürmeye karar verdi benim küçük aşçım. Hatta benim adıma söz vermiş filan. Kurabiye benim kabusum, bilen bilir. Asla beceremiyorum. Söylemesi ayıptır nefis açma, poğaça yaparım ama kurabiye yapamıyorum işte.

Neyse parama geçer sözüm dedim ve Dr. Oetker'in Yılbaşı Kurabiyesi paketinden 2 paket aldım. Sonuç gayet başarılı idi. Üstelik süsleme kısmında Poyraz çok eğlendi. Tavsiye ederim :)


O eller hamura girer de, o kurabiye güzel olmaz mı :)
***


Şekerle de süsledik keyfimize göreeee...
***

Bu da Umut'un yeni köpeği, Lucky. 2 aylık bir Golden yavrusu. Nasıl şeker, nasıl oyuncu bilemezisiniz. Ve de nasıl pis :))) Zira henüz tam bir tuvalet eğitimi yok. Biraz oynasın diye eve çıkardım ama 2 saat zor dayandım. Sibel'e kolay gelsin diyorum.


Pazar günü babamızın işi çıkınca, oğlanı eğlendirmek bana düştü. Parka gidelim diye tutturdu. Bu havada park olmaz, ben seni kapalı parka götüreyim diyince de, "park kapalıysa kapısını açıp nasıl giricez?" diyerek yalın düşünüş biçimine bir örnek daha verdi oğlum. Tabi beni de oldukça güldürdü.

Cesur oğlum bu ilginç oyuncağa da binmek istedi. Önce korktum, onun kadar küçük binen olmamıştı öncesinde. Ama o kadar eğlendi ki,

bariyeri tutup inmek istemedi :)))
***
Üstüne de bir bardak meyve suyu içerek eğlencemizi tamamladık.
***

Hiç yorum yok: