Yani kusura bakmayın ama bu yazıyı oğlumun son şirinliklerine, son komik laflarına ayıracağım...
- Geçen akşam hormonal fırtınalar ve nesnel durumun getridiği bir sinir vardı üzerimde. Bir iki oğlana da çattım. Artık anlıyor sinirimi. Yemek hazırlıyordum, git babanl aoyna biraz dedim sinirli bir şekilde. 5 dakika sonra geldi. Kapıda dünyanın en çapkın bakışlarıyla aynen şu cümleyi kurdu;
"Sofrayı hazırlamanıza yardım etsem, siniriniz geçer mi güzel bayan?"
Sinir minir kalmadı tabi....
- Hafta sonu cumartesi parka filan çıktık. Ama pazar hava kapalı ve yağmurlu olunca eve tıkıldık. Tutturdu park diye. Oğlum dur ben seni kapalı parka götüreyim dedim. Amacım alışveriş merkezindeki oyun alanlarından birine götürmek. Ne dese beğenirsiniz?
"Anne sen beni mi kandırıyorsun, kapalı park kapalıysa nasıl giricez?"
- Babamızın işi var, evde değildi. Ben yerleri süpürdüm. Bir de üstüne eziyetli bir yemeğe giriştim. El oyalayıcı. Çocuk geliyor, gidiyor; anne daha bitmedi mi diye. En son geldi, nasıl bir empati ama surat 5 karış. "Anne senin ne suçun vardı ki yemekleri hep sen yapıyorsun?"
-Poyraz? Ne?
Poyraz? Ne?
Poyraz? Anne efendim demem gerektiğini biliyorum ama ne daha kısa.
- Gecenin bir yarısı. Uykunun en tatlı yeri. Ağlayarak uyandı. Babasını istedi.
"Baba beni turtar, annem bana ıspanat yeeedirmek istiyor"
Bu arada bugüne kadar ıspanak yer misin diye sormuşluğum veya gizlice kaktırmışlığım olduysa namerdim. Kendi isteyene kadar bekleyeceğim. Ama ıspanak kabusu olmaktan kurtulamadım :)
1 yorum:
Merhaba, uzun zaman olmuş buraya gelmeyeli.. Poyraz kocaman ve çok yakışıklı olmuş.. Yoldaki kuzu ile sağlıkla kavuşmanızı diliyorum. sevgiler.
filiz.
Yorum Gönder