Perşembe, Şubat 17, 2011

Son inci :)

Bir Poyraz klasiği oldu artık, okuldan alırken hemen her akşam "anne bana yeni bir oyuncak aldın mı" diye soruyor. Kitap veya puzzle oyuncaktan sayılmıyor, ama Toy Box veya süpriz yumurta bile olsa seviniyor. "Hayır annecim almadım, sürekli oyuncak almam çok saçma değil mi?" deyince de doğal mızmızlanma zemini yaratılmış oluyor. Doğal diyorum zira, anneye naz yapmak oğlum için olmazsa olmaz birşey artık :)

Neyse geçen akşam yine doğal mızmızlanma zemini yaratıldı ve arabaya bindiği andan itibaren diyaloglar şöyle gelişti;

- Anne bugün eve misafir gelecek mi peki? (Oyuncak yok, bari arkadaş gelsin demek istiyor)
- Hayır oğlum, kış akşamı, ertesi gün okul var. Herkes evinde, yemeğini yiyip uyuyacak.
- Of çok sıkıcı, ben böyle olmasını istemiyorum
- ....
- Anneeee, anne, anneeeeeee
- (Ya sabır çekerek) Efendim oğlum
- Ben yarın okula gelmicem, okul da çok sıkıcı
- Okulun sıkıcı olduğunu düşünmüyorum, ayrıca ben işe gittiğim için sen de okula gitmelisin
- Anneanneme gitsem
- Olmaz anneannenin işi var
- Teyzeme gitsem
- Teyzen de çalışıyor
- Of hayat ne kadar da sıkıcı
- ....
- Mızır mızır........

Apartmanın otoparkına geldik, arabayı parkettik. Arabadan inmek istemedi, omuz silkti. Ben bu arada bininci ya sabırı çekiyorum. Yorgunum, hava buz gibi, karnım yerçekimine karşı koyamıyor, yağa kalktığım için yine tuvaletim gelmiş ve beyefendi yapabileceği her mızmızlığı yapıyor. Otoparktaki bir köşesi kalkmış kare taşın üstüne basıp zıplayınca pantolonum çamur oldu. Tabi o bununla çok eğlendi. Tekrar yapmaya çalıştı. Sonra kedimiz Zeytin'i aramaya başladı. Oysa ben bir an önce eve varmak için can atıyorum, önümdeki 4 kat gözümde büyüyor...

- Hadi annecim, bak eve gidelim çizgi film açalım, yemek yiyelim faaliyet yapalım, istersen banyo yapalım.... türünden akıl çelmelerle Poyraz'ı apartman kapısına kadar sürükledim. Kapıyı açtım ve kapıyı tutarak içeri girmesini sağladım.
Orda son mızmız bombası patladı.
- Heeee (ağlama ve mızmızlanma arası sahte bir ses tonu).... Kapıyı ben sana açık tutacaktıııım....
Ve Özlem'in de sabır bombası patladı o noktada
- Yeter artık Poyraz, sürekli birşey istiyorsun. Bence sen ne sitediğini de bilmiyorsun. Tek amacın mızmızlanmak. Ama ben çok yorgunum ve bu beni çok üzüyor. Anla artık dünya senin etrafında dönmüyor.
5 saniye duraklama...
- Peki kimin etrafında dönüyor?
- Hı? Gak guk..... Hadi eve çıkalım artık.
- Anne dünya kimin etrafında dönüyor.
- (Bezmişim) Kimsenin
- Ama sen bana daha önce dünyanın döndüğünü söylemiştin.
- (Offf nerden geldik bu noktaya, ağzım kurudu zaten) Yani oğlum hayatta herşey sadece senin istediğin gibi olamaz, onu demek istedim ben...
- Nedaaaaeeeen?

Ve Poyraz mızmızlanmaya kaldığı yerden devam eder :)))

Hiç yorum yok: