Başlığa bakıp paniğe kapılmadınız umarım. İnsanın başına hep kötü şeyler gelince söylenmez ki bu nida, değil mi?
Artık hayatımda bir başka dönem başladı. Birkaç büyük gelişim aşamasını aynı anda geçtik. Kızım hemen hemen aynı günlerde hem alttan iki dişini birden patlattı, hem de ilk adımlarını attı. Evde bir cadı vardı, artık iki dişi olan ve yürümeye başlayan bir cadı var. Varın halimizi siz düşünün :)
Doğum günümüze 1 aydan az kala vuku bulan bu iki şahane gelişme sebebiyle, doğum günü, diş buğdayı ve köstek kesme partileri birlikte yapılacaktır. Duyurulur :)
"Diş buğdayı da ne?" diyenleri bu tarafa,
Kızım mutfak tezgahında oturup etrafı kurcalamayı çok seviyor. Yukardaki resimde de kaşıkla fırında karnabahar yiyor. Sürekli mama diyen, sürekli azar azar da olsa birşeyler yemeğe çalışan (ama maması hariç tabi :)) bir çocuğun bir ayda sadece 50 gram almasını nasıl açıklarsınız? Sanırım minyon bir kızım olacak. Bari ben de kendimi, "bodur tavuk, her daim piliçtir" diyerek avutayım.Ben yemek hazırlamaya çalışırken bir baktım ki, tezgahtaki nar ekşisi şişesini kafasına dikmiş. Biraz tatmasına izin verdim ama elinden almak oldukça zor oldu. kıyameti kopardı. Gerçi şişede kalan nar ekşisini da abisi lüpletti sonra. Ne ilginç bir damak tadı var çocuklarımın.
Pazar günü park keyfi, ikisi de sallanmayı çok seviyor. Hele ki yatarak sallanmak da mümkün olunca, neredeyse uyuyacaktı Mira Hanım.
Abisi "uyumaaaa" diye gözünü açıyordu arada bir :)))
Sonra yatarak sallanma keyfi abiye geldi. Tabi bu arada bizim minik cadı kıyameti kopartıyordu, neden beni aldın salıncaktan diye.
Kendisini ancak bir bisküvi ile kandırabildim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder