Benim minik oğlum büyüyor. Kendisine gözlük seçecek, seçtiği gözlükte diretecek kadar büyüdü bile :) Beklemediğim bir şekilde boy attı, geçen sene büyük diye giydiremediğim sweatshirtlerinin yarısından fazlası küçük geliyor. Bolca huysuzlukla beraber, kardeşini çok seviyor. Onunla oynamaya bayılıyor. Oynamanın en sevdiği kısmı ise, oyuncakları toplamayıp, "e ama Mira toplamama izin vermedi naapiim" diyebilmesi.
Sadece gözlük mü, kendi seçtiği berbere gidip saçlarını kestirdikten sonra krema bile sürdürmüş (evet krema, jöle kelimesi aklında kalmayınca krema dedi :)))
Yemek konusu hala sıkıntı, o kadar çok oyalanıyor ki, içime fenalık geliyor. Sonuç her akşam evde bir posta kavga, bağırış, çığırış. Ben çaresini bulamadım, bilen varsa bir zahmet deyiversin.
Geçen hafta oğlumu, seneye başlayacağı ilkokula götürdüm. Müdür öğretmeniyle tanıştı, son tenefüste okulun bahçesinde koşturup duran çocukları gördü. Kocaman bina, kocaman bahçe onu çok korkuttu. Elimi bırakmadı, ben bıraksam bacağıma yapıştı. Çılgınlar gibi koşan büyük çocukları, birbirinin üstüne çıkıp kavga eden, birleşip bir başka çocuğu döven çocukları gördükçe ben de oğlumun eline sıkı sıkı yapıştım. Vurmak nedir bilmeyen, kendisine biri vurursa ne yapacağını bilemeyen çocuğu bu sene karateye filan mı yollasam diye düşündüm valla. Şimdiden gelecek senenin sıkıntısı sardı beni.
****
Kokoş bir kızım var, giyinmeyi çok seviyor. Evde şapkalarından birini takıp dolaşıyor. Terlik yerine ayakkabı tercih ediyor. Neyse ki henüz gaza geliyor, bir şekilde ikna edebiliyorum. Ama uzun sürmeyecek biliyorum.20 aylık olduğunda "baba" demeye başladı, yaklaşık aynı günlerde zeytin, kedi, teyze ...vs demesi de, baba kelimesini bu güne kadar sadece domuzluğundan demediğinin bir kanıtı :) Ama öyle tatlı, öyle işveli bir baba deyişi var ki, baba eriyor resmen. Konuşma konusunda pek istekli değil ama her istediğini gayet güzel anlatıyor.
Yakın gündemimiz "emzik bırakma", ama henüz Mira'nın bundan haberi yok. Bu konuda son derece deneyimsizim. Biraz sancılı bir süreç olacak gibi hissediyorum...
En sevdiğimiz şey, anne mutfakta çalışırken tezgahın üstünde oturup ortalığı karıştırmak. Eline fırça ile biberon verip temizletme çabalarım sonuç verdi de bir keresinde 5 dakika rahat durdu :)
6 yorum:
karateye gönderme fikri gülümsetti :)) aynı yaşta benim de kızım okul konusunda benzer endişeleri taşıyorum ben de...
çocuklarımızın yaşları çok yakın.. Hemen hemen aynı şeyleri yaşıyoruz sanırım,
sevgiler,
bize de bekleriz:)
Maşallah ikisi de çok tatlılar:))
Kızın botlarına bayıldım, nerden aldınız acaba?
Anne Kaleminden, karate değil ama judo'ya başladı bile :)
Dilek süper evet, aynı yaşlarda iki miniğin annesiyiz. Güneş ve Dolunay'a bayıldım. Umarım birgün tanışırız...
Gülden selam, çok teşekkürler. Kızımın botları çok yakın bir arkadaşımın kızından. Ne yazık ki sadece fotoğraf çekimi yapabildik, çünkü maalesef ayaklarımıza küçük geldi :)
Yorum Gönder