Hava soğuk ya şimdi, çocukları dışarı çıkarmak bir dert. Çıkarmamak ayrı dert. Tamam çocukları soğuk havada eve kapatan annelerden değilim ama saatlerce de sokakta durulmuyor arkadaş. Çocuklarla, özellikle de okul öncesi yaşta küçük çocuklarla gidilecek o kadar az yer var ki. Derdim çocuklar oynasın, ben de kafamı dinleyeyim değil. Onun için bir sürü oyunlu, oyuncaklı kafe var. Benim derdim, ev dışında çocuklarımla güzel ve verimli zaman geçirebileceğim bir mekanın olmaması. AVM'lerden nefret ediyorum. O ışıklar, o kaos, gürültü, kalabalık üstüme üstüme geliyor. Gerçekten dayanamıyorum. Hele çocuklarla AVM'ye gitmek, çocukları mermer zeminli her tarafı elektronik aksamlı, bol ışıklı, sahte gülücüklü, anlamsız ve hatta fazlasıyla da zararlı bir yere götürmek anlamına geliyor benim için. Evde oturup sıkılsın daha iyi...
Diye düşünüyordum ama, böyle düşünmeyip üstüne bir adım daha atan anneler varmış. Neredeyse komşum olan sevgili Esra, minik kızıyla böyle bir ihtiyacı görünce "keşke bir çocuk kütüphanesi olsa" demiş. Ne de iyi etmiş. Bir facebook sayfası, ardından bir imza kampanyası, ardından çeşitli ilçelerin belediye başkanlarıyla görüşmeler filan derken, ortaya şahane bir proje de çıkmış oldu.
Şimdi hayal ediyorum, böyle alçak raflarda 0-12 yaş arası çocuklara hitap eden kitaplar, yap-bozlar, çeşitli oyuncaklar olsa. Yumuşak bir zemin üzerinde minderler, mini mini koltuklar olsa. Hafta sonları farklı yaş gruplarına kitap okuma saatleri yapılsa. Belki anne-babalara mini seminerlerin verileceği bir salon olsa. Tuvaletlerinde minnoşların rahatça kullanabileceği küçük eşyalar olsa. Çocuklar ister satın alsa, ister oturup okusa...
Çok mu zor yahu? Bence değil...
İşte yurtdışından kimi örnekler, belki motive olmanıza yardımcı olur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder